"Ahmed-i Ankaravî",büyük islâm âlimi.
Ilmi ile, islâma hizmet etti dâimî.
Bu zât, bir sohbetinde buyurdu: (Ey insanlar!
Gaflete gelmeyin ki, âhirette azâb var.
Hele “Kul haklari”nda olur ki öyle dehset,
Peygamberlere bile, gelir korku ve hasyet.
Bir giybet, bir iftirâ, gönül yikma, sû-i zan,
Yüzünden, Cehenneme atilir nice insan.
Bu günâhlar, girer ki "kul hakki"nin içine,
Atilir böyleleri Cehennem atesine.
Pismân olmamak için mahser gününde yârin,
Aslâ girmemelidir hakkina insanlarin.)
Nasîhat istediler bir gün de kendisinden.
Buyurdu: (Kardeslerim, din“Edeb”tir tamâmen.
Eger Rabbine”karsi edebliyse bir insan,
O’ndan hayâ ederek, yapamaz günâh, isyân.
Eger “Resûl”e karsi edebliyse o kisi,
Sünneti seniyyeye uygun olur her isi.
Onun begenmedigi bir sey geçse içinden,
Ondan hayâ ederek, vazgeçer o isinden.
“Anne baba”ya karsi gösterirse kim edeb,
Onlarin rizâsini kazanmaya bakar hep.
Sert söylemez onlara, yikmaz gönüllerini.
Yapar günâh olmiyan bütün emirlerini.
“Arkadas”a karsi da, mühimdir hayâ, edeb.
Kirici davranistan kaçmalidir yine hep.
Hattâ onun ismini, duvarda görse eger,
Önünü ilikleyip, önünden öyle geçer.
“Kâfirler”e karsi da edebli olmalidir.
Dînin yayilmasinda bunun çok payi vardir.
Eshâbin ahlâkina, hayrân olup kâfirler,
Çogu, islâmiyyete seve seve girdiler.)
Birgün de buyurdu ki: (Kim, su iki nîmete,
Kavusmussa, ermistir o, büyük bir devlete.
Birincisi, islâma tam, kesin riâyettir.
Öbürü, bir rehbere sevgi ve muhabbettir.
Eger bir müslümânda bu ikisi var ise,
O, kavusur her türlü seâdet ve feyize.
Dinsiz veyâ mezhebsiz kimseler ile olmak,
Veyâhut da onlarin kitâbini okumak,
Hattâ bütün zararli nesir vâsitalari
“Kötü arkadas”tir ki, saptirir insanlari.
Bu bozuk nesriyata, hiç yaklasmamalidir.
Arslandan kaçar gibi, onlardan kaçmalidir.
Çünkü arslan, insanin alir yalniz canini.
Onlar ise, alirlar dînini, îmânini.
Hakîkî âlimlerin kitâbini okuyan,
Kurtulur âhirette Cehennem azâbindan.)