Eba Eyyüb-el Ensari Hz.leri
Peygamber efendimiz s.a.v devesinin üzerinde,yanında biricik dostu Hz. Ebu Bekir ile beraber Medine i münevvereye gideceklerdi O esnada efendimiz s.a.v “Allahım benim için en hayırlı olanı seç ve bana hayırlı kıl” hadisini irat ediyordu.Yolu üzerinde Ensardan bazılarının evleri vardı. Onlar devenin yularından tutup kendi yanlarında evlerinde kalması için Rasulullah Efendimiz’e adeta yalvarıyorlardı.Kim istemezdi ki o yüce Allah dostunu benim evime misafir olacak evim o Rasülüllah ile müşerref olacaktı bu ne büyük bir devlet ne büyük bir şeref ne büyük bir ihsandı çünkü sıradan bir kişi değildi kainat o at için yaratılmış,ve ya rabbi ümmetimi bağışlamadıkça başımı secdeden kaldırmam diyen bir zat misafir olacaktı ve Rasulullah Efendimiz buyurdular ki: “Deveyi bırakın, çünkü ona nerede duracağı emredilmiştir.” Ve yine diyordu ki: “Allah bizi nerede indirirse orada ineceğiz "takdir ettiği yerde kalacağız” Aleyhissalatü vesselam Efendimiz devenin yularını tamamen serbest bırakmıştı. Deve nereye istiyorsa oraya gidiyordu. İnsanlar da peşinden, sağından, solundan kalabalık bir grup olarak onu takip ediyorlardı.Neccar oğulları Eba Eyyüb radiyallahu anh’ın kabilesi mahallesinin Habeşiler sokağına Veda tepesi tarafından O büyük sahabe Eba Eyyüb hzlerinin evine geliyordu işte bu rast gele bir rastlantı değildi elbette ki o deveyi yönlendiren bir şey vardıki zaten deve niye o evi seçsinki....
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz Eba Eyyüb hzlerinin evinin alt katına yerleşti.Hz Eba Eyyüb de üst katta kaldı.Fakat bu konuda içi hiç de rahat değildi. Rasulullah’ın üst katında oturuyor olmaktan ve O’nun bulunduğu bir evde yürümekten son derece rahatsız ve tedirgindi.çünkü kendisinde Efendimiz s.a.v mi rahatsız etme korkusu vardı yine rivayete göre Eba Eyyüb radiyallahu anh bir gece uyanır ve kendi kendine “biz Rasulullah’ın ikamet ettiği evin üst katında yürüyoruz.” dedi. Hemen bir kenara çekildi Rasulullah Efendimiz’i rahatsız etmemek için sabaha kadar öylece kaldı. Bir rivayete göre de, onların büyükçe bir testileri su dolu iken kırıldı.O ve Ümmü Hz Eyyüb Rasulullah’ın üzerine su damlayabilir endişesiyle derhal kadife battaniyelerini suyun üzerine atıp onunla yerleri kuruladılar. Örtünecek başka bir battaniyeleri de yoktu.YAni kendisini Rasülüllah s.a.v me tercih ediyordu bu nebüyük bir büyüklüktü Sabah olunca gece olan hadiseden dolayı uyuyamadığını Rasulullah’a arz etti ve dedi ki: Seni Hakk ile gönderene yemin ederim ki bir daha asla bulunduğun evin üst katında oturmayacağım.İŞte bu vakıa tsrihe ibretlik olarak geçmezmi
İşte o zat Efendimiz s.a.v ile müşerref olmuş olduğu halde yine Efendimize doymuyorlardı çünkü onlar efendimize sırılsıklam aşıklalardı Allahım bizleride o aşıkların yolundan ayırmaaa Şefeatlarına mazhar ve nail eyle
Yine o zat sadece ve sadece Efendimiz s.a.v in Konstantiniyye’nin fethi hadisi vardı Konstantiniyye (İstanbul) muhakkak fetholunacaktır. O’nu fetheden kumandan ne güzel kumandandır, O’nu fetheden asker ne güzel askerdir HAdisi şerifine nail olabilmek için
Muaviye radiyallahu anh hicri 49, 51 veya 52 senesinde Süfyan bin Avf komutasında bir orduyu İstanbul’a gönderdi.Sonra O’na Yezid bin Muaviye komutasındaki ordu da katıldı. Bu ordu içerisinde sahabe-i kiramdan Ebu Eyyüb el-Ensari, Abdullah bin Abbas, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr, Hüseyin bin Ali (Radıyallahü Anhüm) de vardı.
Ebu Eyyüb o esnada seksen seksen yaşındaydı. Surların dibinde hastalığı iyice şiddetlenir ve isteği üzerine oraya defnedilir
Fatih Sultan Mehmed’e İstanbul’u fethi esnasında Akşemseddin hocası Şeyh Muhammed Hamza vasıtasıyla Eba Eyyüb el-Ensari’nin kabrinin yerini (yeniden) tespit etmeyi lutfetmiştir. Akşemseddin basiretinin nuruyla kalp gözüyle Eba Eyyüb (radiyallahu anh)’ın kabrinin yerini keşfetmiştir.Hatta Hz Fatih'in kalbinde hiç bir şüphe kalmaması için Ebe Eyyüb el Ensari hzlerinin kabrini bulunca bir gün önce Aşemşemseddin Hzlerininde bulunduğu yerde bir değnek,çomak rivayete göre ÇINAR diktirir Eba Eyyüb el Ensari Hzlerinin kabriNİN kaybolmaması için ve aynı gece veziri gönderir git o çomağın yerini değiştir diye vezir değiştirir ikinci gün Hz fatih Akşemseddin Hzlerine tekrar Eba Eyyüb el Ensari Hzlerinin kabrini bulalım der gelirler bir gün önce dikdikleri çomağın yanına Akşemseddin Hzleri murabakaya dalar ve gerçekten çomağın,Çınarın yeri değişmiş ve eski yerine geri getittirir koydurur buyurur Sultan Fatih oraya büyük bir cami yaptırmış, medreseler ve vakıflar kurdurmuştur.
İşte Hizmet edenler böyle büyük nimete ve hikmete mazhar oluyorlar Hayatları babbaşka olduğu gibi definleri bile bambaşka oluyor Demekki islama hizmet edenler irtihal ettikden sonrada milyonlarca kişiler tarafından dua edilmekte olduğunu hepimiz Eyyübde ve diğer yerlerde müşahede etmekteyiz
Konu: Eba Eyyüb-el Ensari Hz.leri 
